GEBELİK İNTRAHEPATİK KOLESTAZI (GEBELİK KAŞINTISI)
Gebeliğin İntrahepatik Kolestazı (GİK) (pruritus gravidarum, ikterus gravidarum) safranın karaciğerde birikmesi anlamına gelir. “Obstetrikal Kolestaz” yani gebeliğe bağlı safra birikmesi olarak da adlandırılır.Gebeliğin 3. ayından sonra ortaya çıkar.Gebeliğe bağlı gelişen bir durum olduğu için genelde doğumdan kısa bir süre sonra kaybolur. Tanı konulurken safra kesesi taşı ve karaciğer iltihabı olmadığından emin olunmalıdır. Tanı yapılan ultrasonografi ve kan tahlilleriyle kesinleştirilir. Yaklaşık 500-1000 gebelikte bir rastlanan bir hastalıktır.
Gebelik kolestazının nedeni henüz aydınlatılamamıştır. Estrogen ve progensteron hormonlarının (özellikle östrojen) hastalığın gelişmesinde rol oynayabileceği düşünülmektedir İlk belirti kaşıntıdır. Genelde 7. ve 8. aylar arası başlar. Öncesinde bulantı, kusma, karın ağrısı gibi kaşıntının habercisi olan şikayetler oluşabilir. Ciltte herhangi bir anormallik görülmez. Kaşıntı genelde karın bölgesinden başlar, gövdeye, bacak ve kollara, avuç ve tabanlara yayılabilir. Daha ciddi durumlarda göz kapaklarında ve ağız içinde de kaşıntı oluşabilir. Kaşıntı genelde doğumdan 3-7 gün sonra azalır. Kaşıntı genelde tedaviye cevap vermez. Ilımlı kaşıntılarda serin banyo, yumuşatıcı ve nemlendirici kremler önerilebilir. Hastaların %10-15’ inde sarılık gelişebilir. İdrar koyulaşır ve dışkı rengi açıklaşır.
Kanda safra asitleri (kenodeoksikolik asit, deoksikolik asit, kolik asit) , alkalen fosfotaz, 5'-nükleotidaz ve biluribin düzeyleri yükselir. Karaciğer transaminaz enzimleri (ALT, AST) normal veya hafif yüksek olabilir. Serum total ve direkt bilirubin seviyelerinde hafif veya orta derecede artış izlenir.
GİK gebelik ile ilgili bazı riskleri beraberinde getirir. Bunlar arasında prematürite, erken doğum, amniyon suyunun mekonyumla (bebeğin dışkısı) kirlenmesi, kalp atım hızında anormallik sayılabilir. Bu nedenle hastalık sırasında sıkı gebelik takibi, fetüsün sık monitorize edilmesi, annedeki rahatsızlıkların giderilmesi ve K vitamini desteği yapılması gerekmektedir.
Genellikle daha sonraki gebeliklerde de tekrarlama eğilimi gösterir.
Gebelik kolestazının nedeni henüz aydınlatılamamıştır. Estrogen ve progensteron hormonlarının (özellikle östrojen) hastalığın gelişmesinde rol oynayabileceği düşünülmektedir İlk belirti kaşıntıdır. Genelde 7. ve 8. aylar arası başlar. Öncesinde bulantı, kusma, karın ağrısı gibi kaşıntının habercisi olan şikayetler oluşabilir. Ciltte herhangi bir anormallik görülmez. Kaşıntı genelde karın bölgesinden başlar, gövdeye, bacak ve kollara, avuç ve tabanlara yayılabilir. Daha ciddi durumlarda göz kapaklarında ve ağız içinde de kaşıntı oluşabilir. Kaşıntı genelde doğumdan 3-7 gün sonra azalır. Kaşıntı genelde tedaviye cevap vermez. Ilımlı kaşıntılarda serin banyo, yumuşatıcı ve nemlendirici kremler önerilebilir. Hastaların %10-15’ inde sarılık gelişebilir. İdrar koyulaşır ve dışkı rengi açıklaşır.
Kanda safra asitleri (kenodeoksikolik asit, deoksikolik asit, kolik asit) , alkalen fosfotaz, 5'-nükleotidaz ve biluribin düzeyleri yükselir. Karaciğer transaminaz enzimleri (ALT, AST) normal veya hafif yüksek olabilir. Serum total ve direkt bilirubin seviyelerinde hafif veya orta derecede artış izlenir.
GİK gebelik ile ilgili bazı riskleri beraberinde getirir. Bunlar arasında prematürite, erken doğum, amniyon suyunun mekonyumla (bebeğin dışkısı) kirlenmesi, kalp atım hızında anormallik sayılabilir. Bu nedenle hastalık sırasında sıkı gebelik takibi, fetüsün sık monitorize edilmesi, annedeki rahatsızlıkların giderilmesi ve K vitamini desteği yapılması gerekmektedir.
Genellikle daha sonraki gebeliklerde de tekrarlama eğilimi gösterir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder